Yağ enjeksiyonu nedir?
Yağ enjeksiyonu, basitçe açıklamak gerekirse, vücuttaki yağın bir bölgeden alınıp diğer bir bölgeye transfer edilmesidir. 

Bu işlemdeki amaç istenmeyen bölgedeki yağın, örneğin karında ya da bacaklardaki yağın çıkarılarak meme, yüz bölgesi gibi alanlarda ihtiyaca göre kullanılmasıdır. 

Yağ enjeksiyonu nasıl yapılır? 
İşlemin üç temel aşaması vardır: 

Yağ alma: Liposuction işlemine benzer bir işlemdir. En fazla 2-3mm’lik kesiler yardımıyla deri içine girilerek yağ hücreleri alınır.

Alınan yağ hücrelerinin hazırlanması: Alınan yağ, kan ve diğer sıvıların ayrıştırılması için ya santrifüje konulur veya yıkama işlemleri ile rafine edilir. Bu sayede saflaştırılan yağ hücreleri transfer için hazırlanmış olur. 

Yağ enjeksiyonu: Yağ hücreleri iğneler yardımıyla ihtiyaç duyulan bölgeye küçük miktarlarda transfer edilir. 

Yağ enjeksiyonu, genel olarak lokal anestezi altında yapılabilir. İşlemin tamamı 1 saate yakın sürer. Ağrılı bir işlem değildir. Hastalar işlem sonrasında normal hayatlarına dönebilirler. Ancak uygulanan bölgede şişlik oluşabilir. Ödem ve şişlik oluşması normaldir ve genellikle bir hafta içinde kendiliğinden düzelir.

Hangi bölgelere yağ enjeksiyonu yapılır?
Sıklıkla dudak kalınlaştırmak için kullanılan yağ enjeksiyonu derin kırışıkların doldurulmasında da tercih edilen bir yöntemdir. Bunların yanı sıra çene ve yüz estetiklerinde, şakak ve elmacık kemiklerinin belirginleştirilmesinde de kullanılır. Yüz bölgesi dışında meme ve kalça estetiğinde ve liposuction sonrası oluşan şekil bozukluklarını gidermede yine tercih edilen bir yöntemdir. 

Yağ enjeksiyonunun riski var mı?
Bu işlemin nadiren ortaya çıkan riski; enjeksiyon yapılan yağların erimesi yani transfer edilen yağ hücrelerinin işlevini yitirmesidir. İşlem yapıldıktan itibaren ilk ay içinde erime görülebilir. Bu durum hafif asimetrilere de neden olabilir. Böyle bir durumda işlemi tekrar etmek gerekir. İşlemde hastanın kendi yağ hücreleri kullanıldığı için alerji riski yoktur. Ancak düşük de olsa enfeksiyon veya damar içine kaçarak sınırlı alanlarda dolaşım sorununa neden olma riski söz konusu olabilir.